Geçmis Hayatlar Gerçek Mi Ve Hayatimizdaki Bazi Sorunlarin Nedeni Olabilir Mi?
Çoğumuz geçmiş hayat deneyimleri ile ilgili etraftan birçok bilgi duyuyoruz. Bu bilgilerin doğruluğu ya da güvenilebilirligi ise meçhul. Ancak düşünmesi, hatta hayal etmesi bile büyüleyici olan geçmiş hayatlar yolculuğu ile ilgili herkesin kafasında birçok soru işareti mevcut. Geçmiş hayatlarımızın olduğu doğru mu? Doğruluğu kanıtlanabilir mi? Ya da en önemlisi geçmiş hayatlardan edinebileceğimiz bilgileri terapi amaçlı kullanabilir miyiz?
Geçmiş hayatlar terapisi, geçmişten günümüze alternatif terapi olarak birçok alanda kullanılmakta. Geçmiş hayatlar terapisinin temel dayanağı ise reenkarnasyon. Peki reenkarnasyon nedir? Reenkarnasyona göre bir ruh dünyadaki hayatını tamamladıktan sonra yeni bir bedende tekrar dünyaya geliyor. Bir ruh birden fazla hayat yaşayabilir ve deneyim edinebilir. Geçmiş hayatlar terapisindeki amaç ise ruhun yaşadığı geçmiş hayatlardan gelen bilgeliklere ulaşmak ve sorunun kaynağını öğrenebilmek.
Peki dünyadaki başlıca dini inanışlar reenkarnasyonla ilgili ne düşünüyor?
İslam:
Hipnoterapi ile gecmis hayatlarina giden bilincaltindaki kapiyi aralayabilirsin.
İslam dinine göre ölümden sonra tekrar hayata dönüş yok ve ölümden sonra insanlar Cennet ya da Cehenneme geçiş yapıyorlar. Kur’an da söyle geçer:
‘Her nefis ölümü tadacaktir; sonra ancak bize döndürüleceksiniz’ (29/Ankebut-57)
İnanışa göre, anlamı da her canlının yaratıcısına bir gün geri döneceği ve yaratıcının yaratmaya devam edeceğidir.
Sonuç olarak Müslümanlığa göre, reenkarnasyon geçersiz bir inanıştır.
Hristiyanlık:
Hristiyanlığa göre, reenkarnasyon konusu tartışmalı. Tahminlere göre Hristiyanların %25’i reenkarnasyona ve dünyaya geri dönüşe inanıyor. Hatta İncil’de bu konu ile ilgili bir bölüm bile bulunmakta:
‘Isa. ‘İlyas gerçekten gelecek ve her şeyi yeniden düzene koyacak’ diye yanıtladı. ‘Size sunu söyleyeyim, İlyas zaten geldi, ama onu tanımadılar, ona yapmadıklarını bırakmadılar. Ayni şekilde insanoğlu da onların elinden acı çekecektir’ O zaman öğrenciler Isa’nin kendilerine Vaftizci Yahya’dan söz ettiğini anladılar’ – (Matta 17:10-13)
İncil’de ki bu yoruma göre İlyas’ın zaten daha önceden dünyaya başka bir bedende geldiğinden bahsediliyor.
Hinduizm:
Reenkarnasyon, Hinduizm’in başlıca inanışlarından biri. Hinduizm’e göre, ruhumuz sonsuzdur ve dünyaya gelip bir bedendeki yolculuğunu tamamladığında, bunu başka bir bedende tekrar eder. Üstelik bu beden insan bedeni olmak zorunda değildir, bir hayvan, bitki ya da herhangi bir başka formda da olabilir.
Musevilik:
Museviliğe göre de reenkarnasyon oldukça Kabul edilen bir inanış. Museviler, ruhun başka bir bedene dönüştüğüne inanıyorlar.
Tevrat’ın birçok bölümünde ruhun farklı formlarda dünyada yer alabileceğinden bahsediliyor.
Anlaşılabileceği üzere, dünya üzerindeki en yaygın inanışlar bile geçmiş hayatlar konusunda ortak bir paydada buluşabilmiş değil. Bilim ise bu konuda şüpheci. Birçok alandaki bilim adamı geçmiş hayatlar insanisini gerçek dişi ve kanıtlanamaz buluyor. Ancak durumu ilk elden deneyimleyen birçok doktor, bu inanışı destekliyor. Bu isimlerin başında ise ünlü doktor ve modern geçmiş hayatlar terapisinin başı Brian Weiss geliyor.
Brian Weiss kimdir?
Doktor Brian Weiss kariyerine başarılı ve bilinen bir psikiyatrist olarak başladı ve 35 yaşlarında Miami’deki en prestijli hastanelerden birinin psikiyatri departmanının yöneticisi olarak mesleğine devam etti. Weiss’in geçmiş hayatlara olan bakış açisini değiştiren olay ise Catherine adındaki danışanı ile yaşandı. Catherine’in birçok fobisi, korkusu, panik atağı ve kaygısı vardı. Hatta bu korkular okadar ilerlemişti ki Catherine evindeki büyük dolapta uyumaya başlamıştı. 1 yıl boyunca süren terapinin sonunda Catherine’de pek bir iyileşme görülmeyince, Dr. Weiss hipnoz ile terapiye devam etmeye karar verdi. Hipnoz sırasında Catherine’in çocuklukta yasadığı birçok travmanın yani sıra, Catherine geçmiş hayatlarından bahsetmeye başladı. Catherine’in söylediğine göre, kendisi 1700’lerde Ukrayna’da yaşayan bir erkek çocuktu. Dr. Weiss ilk başta anlatılanlara inanmakta zorluk çekiyordu ve Catherine’in anlattiklarini hayal olarak yorumluyordu. Ancak her seansta Catherine yeni bilgiler hatırlamaya başladı. Catherine’ in hatırladığı inanılmaz detaylarla Dr. Weiss’in bakış açısı değişmeye başladı ve Dr. Weiss bu konudaki unlu kitabi ‘Many Lives, Many Masters’’i yazdı.
Dr. Öz de bu konuda ayni fikirde. Bilinçaltımızda kayıtlı olan birçok bilgi, dalgınlıkla bir yoldan dönmeyi unutmamız gibi, ayni şekilde es geçilebiliyor. Özellikle bu bilgiler özellikle yıllar boyunca bastırılmış ise. Dr. Öz ve Dr. Weiss’in yanında daha birçok doktor, psikolog ve bilim adamı geçmiş hayatlarımızın bize verebileceği sonsuz bilgeliğin gücüne inanıyor. Geçmiş hayatlarımızdan hatırlayabileceğimiz anılar yada bulabileceğimiz ipuçları, hayatımızda şuanda deneyimlediğimiz bazı sorunların cevabi olabilir. Geçmiş hayattaki bir duygusal travma eğer anlaşılır ve çözülürse, şuan ki yaşanan konu da buna bağlı olarak büyük ölçüde çözülebilir.
Kimler geçmiş hayatlar terapisi yapabilir?
Genellikle geçmiş hayatlar terapisi eğitimli bir hipnoterapist tarafından terapi ortamında gerçekleştiriliyor. Bu konuda terapistin eğitimi ve bilgisi, en az deneyim kadar önemli. Hipnoterapi sırasında öncelikle kişiyi rahatlama yöntemiyle hipnoz ediyoruz ve daha sonrasında kişiyi geçmiş hayatına doğru adim adim yönlendiriyoruz. Hipnoz sırasında kişinin o hayatında deneyimlediği ölüm, aile, dönüşüm gibi önemli hayat anılarını vurguluyoruz. Bu sayede kişi, bu deneyimden alabileceği bilgiyi ve dersi alma şansı bulmuş oluyor. Geçmiş hayatlar birçok şekilde deneyimlenebilir. Bazı kişiler bütün bir aniyi her detayıyla hatırlayabileceği gibi bazıları ise sadece bir his yada isik deneyimleyebiliyor. Buradaki en önemli unsur ise her şekilde aranan dersin ve bilginin kişiye iletilebileceği. Bilinçaltımız tahmin edilenden de daha güçlü ve bilge. Hayatımızda tam olarak hangi konuda bilgiye ve deneyime ihtiyacımız varsa, bilinçaltımız bizi o aninin olduğu hayata ve o duygusal hisse götürecektir.
Geçmiş hayatlar terapisi tehlikeli olabilir mi?
Hipnoz ile yönlendirilen geçmiş hayatlar terapisi güvenli olarak kabul edilmekte. Hipnoz genel olarak herkesin gün içerisinde doğal olarak birkaç kez deneyimlediği bir durum. Hipnoz bu konuda gerekli eğitimi almış bilgili bir kişi tarafından yapıldığı sürece, yan etkisi olmayan bir rahatlık hali. Kişi hipnoterapi ile geçmiş hayatlarına yönlendirilmeden önce yine de kişinin genel olarak sağlık durumunun bilinmesi faydalı olabilir. Unutmayın, geçmiş hayatlar terapisindeki asil amaç bu hayatlardan bilgelik ve ders alarak suanki hayatta pozitif bir değişim başlatmak.
Gördüklerim hayal mi gerçek mi?
Biraz önce bahsettiğim gibi, geçmiş hayatlar herkes tarafından farklı formlarda deneyimlenebilir. Kimisi birkaç tane farklı hayati farklı seanslarda hatırlayabilirken, kimisi sadece bir koku yada bir his ile geri dönebilir. Bunların hepsi normal ve terapinin bir parçası olarak kabul edilir. Ancak bunların gerçek mi hayal mi yoksa anıların canlanması mı olduğunu maalesef hiçbir kaynak doğrulayamıyor. Bildiğimiz şey, bilinçaltımızın bize ihtiyacımız olan anıları ve bilgileri getirdiği. Aklınızdaki resmin gerçek mi yoksa hayal mi olduğunu anlamak için kolayca su deneyi yapabilirsiniz:
- Aklınıza uçan mor kanatlı bir fil getirin
Bu bir hayal
- Şimdi önünüze bir kalem alin ve güzelce inceleyin. Daha sonra gözünüzü kapatıp kalemi
gözünüzde canlandırmaya çalışın
Bu da gerçek
Sonuç
Sonuç olarak, geçmiş hayatlar terapisi ile ilgili dünyanın her yerinde farklı görüşler bulunmakta. Doğruluğu bilimsel olarak kanıtlanamasa da geçmiş hayatlarını gelişigüzel hatırlayan pek çok çocuk ve yetişkin bulunmakta. Bu konuda benim görüşüm ise geçmiş hayatlar terapisinin gerçekliğinin önemsiz olup, bu terapiden aldığımız bilginin bizde yarattığı pozitif değişimin kaçınılmaz olduğu yönünde. Hatırladığımız her neyse, bilinçaltımız bizim görmemiz gereken bilgileri bilinç seviyesine çıkarmaya fırsat bulmuş oluyor ve kendi özümüzle iletişime geçme sansı bulmuş oluyoruz. Karar sizin!
Biliyor muydunuz?
Geçmiş hayatlar terapisinde okul devamı eğitimler aldım ve bu konuda sertifikalı terapistim.
Biliyor muydunuz?
3 yaslarına kadar çocuklar genelde geçmiş hayatlarını daha net hatırlayabiliyorlar. Çocuğunuza ‘Eskiden yaşıyor olsaydın, sence kim olurdun?’ diye sorup, vereceği yaratıcı cevapları dinleyebilirsiniz!