B HYPNOTIZED

View Original

Gecmis Hayatlarini Hatirlayan Cocuklar

Yakin zamanda gecmis hayatlar uzerine okudugum kitabi bitirdikten sonra aklima bircok soru takildi ve bu konu uzerinde biraz daha bilgi edinmem gerktigini fark ettim. Kitap, Jim Tucker isimli bir psikiyatristin ‘Return to life: Extraordinary Cases of Children Who Remember Past Lives’ isimli kitabi. Ben kitabin Turkce cevirisini bulamadim ama belki siz bulabilirsiniz. ‘Hayata geri donus: Gecmis hayatlarini hatirlayan cocuklarin siradisi hikayeleri’ gibi bir baslik olabilir. Basliktan da anlasilacagi uzere, kitapta gecmis hayatini dile getiren cocuk vakalarindan bahsediliyor. Cogu aile icin ilk bakista paranormal bir deneyim yada psikolojik bir bozukluk olarak algilanabilse de, cocuklarin gecmis hayatlarini yetiskinlerden daha ayrintili ve net hatirladiklari bir gercek. Kimi cocuk baska bir dili 1-2 gunlugune akici bir sekilde konusurken kimisi eski hayatlarindaki detaylari aileleriyle acikca paylasirken gozlemleniyor. Her cocugun gecmis hayatinin ifadesi kendine ozgun. Cocuklar, daha sosyal yetilerini ve gelisimlerini tamamlamamis olduklari icin, kendilerini bu konuda en ozgur bicimde ve oldugu gibi ifade edebiliyorlar. Kitaptan en cok ilgimi ceken konu Ryan isimli bir cocugun hikayesi oldu.

            “Ryan 4 yasindayken oyunlarinda hep hayali film yonetmeni olurdu. Hayali oyununa kendini kolayca kaptirirdi. Hatta annesi sik sik odasindan ‘Action’ diye bagirdigini duyardi. Ailesi bu durumdan hic suphelenmedi ta ki Ryan geceleri kabus gorerek uyanana kadar. Bazi geceler “kalbim patlayacak” diye uyanirdi. Doktoruna danistiklarinda, doktorun kanaati ilerleyen yaslarda bu durumun gececegi yonundeydi. Sonunda bir gun Ryan annesine, daha onceden baska biri oldugunu dusundugunu soyledi. Hollywood’daki evini – kilometreler otesinde, Oklahoma’da yasamalarina ragmen-, havuzunu ve hatta 3 cocugunu annesine anlatti. Ryan cocuklarinin isimlerini hatirlayamadigi icin cok uzuldu. Annesi caresizce ne yapacagini bilemeden reenkarnasyon konusunda arastirmalara basladi. Hatta oglunun uzulmesine care olabilir diye isimleri bulabilmek adina Hollywood dergilerine bakmaya bile basladi. Birgun yine Ryan ve annesi Hollywood dergilerini karistirken, Ryan 1930’larda cekilmis ‘Night After Night’ isimli filmin karesindeki 4 kisiden 1’ini gostererek, beraber film cektikleri ‘George’ isimli biri oldugundan bahsetti. Diger 3 kisiden biri ise kendisi idi. Resim karesinde hic kimsenin isminden bahsedilmiyordu. Annesi sadece George’un kimligini dogrulayip gercekten isminin George soyadinin ise Raft oldugunu ogrendi. Ancak hala Ryan’in kendisi oldugunu one surdugu kisiyi bulamamislardi. Bunun uzerine annesi unlu psikiyatrist -ve kitabin yazari- Doktor Tucker’a ulasti. Onun da yardimlariyla, Ryan’in Martin Martyn adinda biri oldugunu ogrendiler. Ilerleyen zamanlarda, Ryan ve ailesi Kaliforniya’ya Martyn’in kiziyla gorusmeye gittiler. Gorusme sirasinda Ryan’in bahsettigi pek cok detayi kizi da onayladi.” (Tucker, J.B. 2015)

 

Bu hikaye pek cok hikayeden sadece bir tanesi. Bircok kaynakta ve kitapta karsilastigim bu hikayelerin cevremde ve gunluk hayatta ne kadar yasandigini merak ettim ve kucuk bir arastirmaya koyuldum. Yaklasik 50 kadar anne ile yaptigim soylesi, Facebook uzerinden uyesi oldugum 4 gruptan aldigim yanit ve 3 tane doktor ile yaptigim gorusmenin uzerine ogrendim ki, bu durum aslinda sanilandan cok daha yaygin. Bu konuda aldigim en ilginc yanitlardan biri Esra’dan geldi. Esra’nin hikayesi soyle:

 

            “Esra’nin anilari yaklasik 4 yasinda basliyor. Ilk deneyimleri gun icinde hissettigi, gordugu film kareleriydi.Kendini ise su sekilde tanimliyor: ‘Aynaya baktigimi hatirliyorum. Kisa, minyon, duz hatli, kahverengi ve upuzun duz sacliydim’. 23, 24 yaslarindaki bu genc kiz bir apartmanda yasiyordu. 4 yasina kadar yangin merdiveni hic gormemis olmasina ragmen, Esra gecmis hayatinda sik sik yangin merdiveninde oturdugunu hatirliyordu. Ayni sekilde kuveti de simdiki hayatinda hic gormemis olmasina ragmen, eski hayatinda yasli bir adamin kopukler icinde kuvette yattigini hatirliyordu. Yasli adamin kim oldugunu hatirlamiyor ama, evi ve kendi ile ilgili pek cok detay gozunun onundeydi. Eski hayatinda secmelere gittigini, ezberinin iyi oldugunu hatirliyor. Hatirladigi diger detaylaylardan biri de ruh hali. Surekli bikkin oldugunu ve aglamakli oldugunu hatirliyor. Canta tasimayi sevmedigi icin surekli az esyayla evinden cikiyordu ve hatta mantarli omlet yapiyordu. Detaylar boyle olunca, Esra, simdiki hayatinda da bunun etkilerini gordugunu soyluyor. Ornegin, hic gormedigi bir aleti bazen ilk denemede hemen kullanabiliyor yada gecmis hayatinda sevdigi renkler olan kahverengi, bej tonlarini bu hayatinda kullanirken huzunlendiginden bahsediyor.”

 

Esra’nin hikayesi okadar detayli ki, merak etmeden gecemiyorum, acaba bu kadar ayrintili goruntulerin gozunun onune gelmesinde ki sebep ne? Su anki hayatina ne gibi bir faydasi olabilir? 

 

Sonuc olarak yaklasik her 10 anneden 3’u cocugunun gecmis hayatindan en az 1 kere bahsettigini gozlemliyor. Bu anilar en cok ortalama 3-4 yaslarinda gozlemlenirken, bu anilar yas ilerledikce yer yer unutuluyor. Hatta ergenlikten sonra cocuklarin, eskiden boyle anilardan bahsettiklerini bile unuttuklari gozlemlenebiliyor. Peki neden cocuklar gecmis hayatlarina dair anilari hatirlamakta daha iyi? Ve neden ilerleyen yaslarda bu anilar siliniyor?

 

Cocuklar bu hayatlarindaki anilarindan ne kadarini hatirliyor?

“Cocuk Amnezisi” terimine ne kadar asinasiniz bilmiyorum ama pek cok bilim insanina gore cocuklugumuza dair hemen hemen hicbir animizin olmamasinin sebebi olarak gosterilebilir. Yaklasik 7 yasindan sonra, cocuklar ozamana kadar olan anilarinin cogunu neredeyse tamamen unutmus olabiliyorlar. Bunun sebebi beynin gelistirdigi temizleme mekanizmasi. Cocuklugumuzda yasadigimiz ve ogrendigimiz gereksiz olarak algilanan bilgiler bu mekanizmanin etkisiyle siliniyor. Bu temizleme yaklasik 3-4 yaslarinda basliyor ve 7 yasinda iyice keskinlesiyor. Bu, cocukken uzun sureli hafizamiz olmadigi anlamina gelmiyor. Sadece bellekte kaydedilen gereksiz bilgiler siliniyor. Ayrica cocuklar konusmayi yeni ogrendikleri icin ve kelime hafizalarini 3-4 yaslarindan itibaren gelistirmeye basladiklari icin, anilarini dillendirebilecekleri keliemeler de yok. Bu durum da anilarin bazen kisa sureli bellekten uzun sureli bellege kaydolmadan silinmesine neden olabiliyor.

 

Neden cocuklar gecmis hayatlarini kendiliginden ve daha detayli hatirlayabiliyor?

Gecmis hayat regresyonu ile ilgili elimizde cok fazla kesin bilgi olmadigi icin bu konuda da kesin bir yargiya varmak cok zor. Bununla ilgili pek cok teori var ancak benim en cok gercekci buldugum, cocuklarin bir onceki yasamlarini daha yeni bitirmeleri uzerine olan teori oldu. Bilindigi uzere, gecmis hayatlarini acikca hatirlayan cocuklarin anilari yaklasik 3-4 yaslarindan sonra buyuk olcude unutulmaya baslaniyor. Bunun sebebi cocuklarin bir onceki hayatlarini yeni sonlandirmis olmalari ve hala o yasamdan yeni yeni kopuyor olmalari. Bu sebeple yeni hayatlarindaki ilk 3-4 yil, bir onceki hayatlarindaki anilarini cok net ve detayli hatirlayabilirken, sonradan yeni yasadiklari hayat, bellegi devraliyor. Yeni deneyimler ve yeni bilgiler cocugun hafizasina ekleniyor. Her ne kadar tartismaya acik bir teori olsa da, cocuk amnezisi teorisiyle uyusan pek cok yonu var. Ornegin, gecmis hayatlarini hatirlayan cocuklar yaklasik 6-7 yaslarindan sonra boyle bir anidan bahsettiklerini bile yavas yavas unutmaya basliyorlar. Bunun nedeni de cocukluk amnezisi.


Son bir kac dusunce…

Her cocuk gecmis hayatini hatirlamak zorunda degildir. Bana gore, gecmis hayatini bu hayatina getirmis olan cocuklarda, belki o hayatlarinda tamamlayamadiklari yada yeni hayatlarina katmak istedikleri onemli bir hayat dersi olabilir. Boyle durumlarda cocugunuzu dinlemeniz cok onemli. Unutmayin, bir cocuk icin guven kavramini yaratan ilk etkenler genelde anne ve baba figurleridir. Cocugunuzun gecmis hayatlarina dair anilarindan bahsetmesi korkunc bir durum degildir. Anlasildigi uzere pek cok ailenin deneyimledigi ve pek cok cocugun bahsettigi bir durum. Eger cocugunuzun hayal gucunu ve hafizasini yoklamak istiyorsaniz “ Sen gecmis hayatinda kimdin?” yada “Eger eskiden yasasaydin kim olurdun sence?” gibi sorular sorarak onu harekete gecirebilirsiniz. Eger ilginc bir cevap gelmiyorsa da merak etmeyin, belki de cocugunuz sadece o yasamina dair tum yollarini kapatmaya karar vermistir.










Referans:

  • Tucker, J.B. (2015). Return to life: Extraordinary cases of children who remember past lives. New York: St. Martins Griffin.

  • Brogaard, B. (n.d.). Why don't we remember our early childhoods? Retrieved February 11, 2015, from https://www.psychologytoday.com/us/blog/the-superhuman-mind/201502/why-dont-we-remember-our-early-childhoods.